Sosyal ağlarda adı konulmamış bir ‘en’ kuralı var: Kadraja giren her şey en iyi olmalı ve en küçük kusur gizlenmeli. En şık açıdan profil resmi, en güzel kıyafetle ve tanınmış kişilerle çekilmiş resimler paylaşılır.
Gerçek hayatın ise yalın kuralları var: ‘Ancak çalışan kişi karşılığını alır.’ Güçlü ve zayıf yönlerinizle toplumda ortalama bir yer edinirsiniz. İnsanlar arasında görünmez bir terazi ile tartılırsınız. Marifet ile iltifat arasında çoğu zaman denge vardır.
Sanal ağlar; olduğun gibi görünmek yerine, göründüğün gibi olmayı özendiriyor. Araştırmacı Twenge soruyor: Sanal dünyadaki davranışlar gerçek dünyadaki davranışları değiştiriyor mu? Görünen o ki değiştiriyor. Sanal dünyalar narsisistik davranışları teşvik ediyor. Hayal dünyasının, gerçekliği gölgede bırakmasına izin veriliyor.
Gençler sessizce sanal kozalarına çekiliyor. Ebeveynler, çocukları için bir şeyler yapmak isterken onlar da bağımlılık sarmalına girdiler.
Peki, ne yapmalı?
Önem verilen işler kadar ilişkilere emek harcamak…